Sinemada haftanın filmleri

Türkiye'de sinema salonlarında bu hafta 2'si yerli olmak üzere toplam 10 yeni film vizyona girdi.

Jumbo

James Snider'ın yönettiği animasyon filmi, Jumbo isimli bir filin ve ona destek olmaya çalışan arkadaşlarının hikayesini anlatıyor.

Bana Bir Aşk Şarkısı Söyle

İran-Türkiye ortak yapımı filmde TV dizilerinden tanıdığımız isimler başrolde. İran’da Türk dizilerinin çok sevilmesi dizi oyuncularının seçilmesini kaçınılmaz kılıyor elbette. İranlı yönetmen Mehrdad Ghaffarzadeh’in çoğunluk kısmını Türkiye’de çektiği filminde aşk, ihanet ve gözyaşı var. Süresi daha kısa bir Türk dizisini de andıran filmde Yusuf Çim, iyi kalpli ve şarkıcı olma hayalleri kuran Emre’yi; Afsaneh Pakru ise iş kurmak için İran’dan Türkiye’ye gelen güzel Delara’yı canlandırıyor. Ali Burak Ceylan ve Hazal Türesan kötülükte birbirleriyle yarışan Hakan ve Ayla rolünde.

Şişman Harekat Timi

Japon mafyasına karşı savaş açma cesaretini sergileyen iki şişman ajanın başına gelenleri anlatan komedi türündeki filmin yönetmeni Bei-Er Bao başrolü Zhang Wen ile paylaşıyor. Vücutlarındaki yağı enerjiye çeviren, göbekleri yardımıyla birkaç adamı yere seren bu tatlı ajanların macerası biz balık etlilere umut olsun!

Sevimli Ejderha Kokonat: Ormanda Şenlik

Sevimli ejderha Kokonat yepyeni maceralarıyla geri dönüyor: Bu kez en iyi arkadaşları Oskar ve Matilda'yla ormanda geziye çıkan Kokonat hiç bilmediği bir tür olan "su ejderhalarıyla" tanışıyor. Animasyonun yönetmeni Anthony Power.

Şeytan Oyunu

Kadir Genç'in yönettiği haftanın yerli korku filmi Şeytan Oyunu'nda, Burak Ergün, Neslişah Ertürk, Demet Karadayı ve Niyazi Ayaydın rol aldı.

Deli ve Dahi

Çok akıllı, okumaktan delirmiş biri diplomalı diğeri birilerinin “deli” dediği iki adam. Oxford vardı da biz mi gitmedik! Demek istemezdim ama dedim işte. Çünkü, 19. yüzyılda Oxford İngilizce Sözlüğü'nün on bin kelimelik ilk baskını hazırlamaya çalışan James Murray ile Dr. W.C. Minor’un hikâyesini anlatıyor. Elin Oxford’u diye geçemiyorsunuz tabi. Sözlüklerin ve sözcüklerin ötesinde bir hikaye var içeride. Vazgeçmemek, düşünmek, çalışmak ve okumak var. Hepsini geçin Mel Gibson ve Sean Penn var. Farhad Safinia filmin yönetmeni.

Kursk

Çılgın Kalabalıktan Uzak filminin yönetmeni Thomas Vinterberg’in imzasını taşıyan film 120 Rus askerinin ölümüyle sonuçlanan Kursk isimli denizaltının batma hikâyesini konu ediniyor. Yönetmen bir kez daha Matthias Schoenaerts ile çalışıyor. Aktöre başrolde Léa Seydoux, Colin Firth ve Michael Nyqvist eşlik ediyor. Farklı türlerde işler yapmayı seven yönetmen 2000 yılında yaşanan bu korkunç olayın, hangi bürokratik duvarlara tosladığını, hangi aileleri çaresiz bıraktığını, asla batmaz denilen Kursk'un geldiği hali anlatıyor. Mutlaka izleyin!

Aşktan Kaçılmaz

Nick Hornby okuyucularının en sevdiği romanı değil Juliet, Naked. Müziğin ve aşkın bir arada yıkandığı o sayfaların, okuyucunun zihninde çalan şarkılarla birlikte okunması, romanı eğlenceli kılan yegane unsur. O müziğin sinema perdesine yansıması, okurun özgürlüğünü kısıtlar mı? Our Idiot Brother'in yönetmeni Jesse Peretz’in en iyi işi mi? Ne olursa olsun, keyif alabileceğiniz, tahmin edilebilir ve yorucu olmayan bir seyirlik... Hikaye, bir zamanların rock yıldızı Tucker Crowe’nin hayranı Duncan ile Duncan’ın sevgilisi Annie arasındaki çapraşık ilişkiyi anlatıyor. Chris O’Dowd, Rose Byrne ve Ethan Hawke başarılı performanslarıyla zaman zaman kopan hikayeyi kotarıyor.

Loro

Paolo Sorrentino’nun çirkinin içindeki güzeli, yaşlının içindeki genci, müziğin içindeki sessizliği, şehrin içindeki hikayeleri gören ve gösteren gözüne hayranım. Ancak yönetmen bu kez bütün filmlerinin karışımı gibi bir işle çıkıyor karşımıza. Film, İtalya’nın eski başbakanı Silvio Berlusconi’nin hayatı üzerinden bütün bir ülkenin karnesini çıkarıyor. Medyatik bir başkandı o. Olaylı boşanma süreci, müthiş zenginliği ve tabi ki bitmek bilmeyen çapkınlık hikayeleriyle Berlusconi iyi bir malzeme. Toni Servillo ise rolünün hakkını veriyor.

Katil Avcısı

ABD ve Rusya bu kez iyi anlaşıyor. Yüzbaşı Glass ve ekibi, Rusya’ya karşı darbe planı hazırlayan Amerikan denizaltısını engellemek ve kaçırılan Rusya başbakanını kurtarmak için harekete geçiyor. Üstelik bu saldırı engellenmezse 3. Dünya Savaşı’nın çıkması an meselesi olarak görülüyor. Çarşı karışıyor yani. Beni asıl sevindiren büyük aktör Gary Oldman’ın bu filmde yer alıyor olması. Donovan Marsh'ın yönetmen koltuğuna oturduğu filmin başrolünde Gerard Butler var.