Kış saati uygulamasının 1960’larda da kaldırılmaya çalışıldığını ve başarısızlıkla sonuçlandığını belirten Ortaylı, “Gün ışığından daha fazla yararlanmak amacı taşıdığı söylenen bu kararın, getirdikleriyle götürdüklerini kıyasladığımızda, ortaya psikolojik bir felaket çıkıyor” dedi.
Prof. Dr Ortaylı’nın Tuhaf Dergisi’nin Şubat sayısında yayımlanan yazısında şunları yazdı:
“Şehirler kalabalıklaşıp yaşanmaz hale geldikçe, toplumun mutluluk seviyesinin giderek aşağıya çekildiğini görürken, bu mutsuzluğun kökeninde, göçün tek büyük sorun olmadığını da bilmeliyiz.
Avrupa’yla birlikte ülkemizde de uygulanan kış saati uygulaması, yakın geçmişte kaldırılmıştı. Altmışlı yıllara döndüğümüzde de benzer uygulamaların denendiğini ve başarısızlıkla sonuçlandığını görüyoruz.
Gün ışığından daha fazla yararlanmak amacı taşıdığı söylenen bu kararın, getirdikleriyle götürdüklerini kıyasladığımızda, ortaya psikolojik bir felaket çıkıyor. İnsanlarımız, bir kuzey ülkesindeki gibi sabahları mutsuz uyanıyorlar. Bunu düşünmek ve dikkate almak zorundayız.
Sokağa adım attığı saatlerde aydınlığı göremeyen bir toplum; bu durumun psikolojik etkileri üzerine profesyonellerce çalışılması ve bu kararın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü hiçbir çocuğumuz, karanlığa uyanmayı hak etmiyor…”