Yunan aşk tanrıçası Afrodit'ten esinlenen 'afrodizyakların' cinsel dürtü, güç ve zevki artırdığı söylenir. Çikolata, çilek, istiridye bunlar arasında sayılır. Tarihte çok daha ilginç maddelerin bu tür etkileri olduğuna inanılırdı: zehirli İspanyol sineği, gergedan boynuzu ve bazı nadir bitki özleri gibi…
Martha Hopkins kitabı için araştırma yaparken tarihte afrodizyak olarak görülen birçok maddenin farklı özelliklerine dikkat çekiyor:
"Bunlar ya trüf mantarı, kaz ciğeri ezmesi, havyar gibi az bulunan pahalı yiyeceklerdir, ya da kuşkonmaz, enginar gibi cinsel organa benzetilen yiyecekler, hatta hayvan testisleri olabiliyor."
Afrodizyakları aşk, şehvet ve arzu ile ilişkilendirsek de, güvercinden bademe ve yabani havuca kadar birçok şeyin afrodizyak olarak görüldüğü 17. yüzyılda bu yiyecekler, doğurganlık yeteneğini geliştirmek üzere evli çiftlere verilen tıbbi maddeler olarak algılanırmış.
Kan dolaşımı sorunlu olan insanlar açısından bazı yiyeceklerin damarları gevşeterek (Viagra gibi) cinsel organlara kan akışını kolaylaştırdığı doğrudur.
Balkabağı, ceviz, dana eti gibi gıdalarda bulunan L-arginin içerikli amino asit vücutta nitrik okside dönüşerek kan akışını hızlandırır.
Omega 3 yağ asitleri bakımından zengin somon balığı ve avokado gibi yiyecekler de aynı işlevi görür.
Çilek, ahududu, böğürtlen gibi yemişler ile elma, üzüm, kırmızı şarap, sarımsak ve bitter çikolatada bulunan kuersetin maddesinin iltihap sökücü özelliği de kan dolaşımını hızlandırır.
Fakat uzmanlar, sadece kan dolaşımı sorunlu olan insanların bu yiyecekleri tükettiğinde cinsel fonksiyonlarında bir gelişme kaydedileceğini vurguluyor. Dolaşımı normal olan bir kişi bu bakımdan herhangi bir fark hissetmeyebilir.
Ancak afrodizyak kelimesi çoğu insan için cinsel fonksiyondan ziyade cinsel arzuyu çağrıştırır.
Cinsel arzuyu artırdığına inanılan yiyeceklerden biri çikolatadır.
Araştırmalar, çikolatanın ana maddesi olan kakaonun kan dolaşımını artırdığını gösteriyor. Ancak cinsel arzuyu artırdığına dair herhangi bir veri yok.
Aslında hiçbir yiyeceğin cinsel arzuyu artırdığını kanıtlayan bir veri bulunmuyor.
Akdeniz diyeti bol sebze ve meyve, tam tahıllar, bakliyat, fındık ve badem gibi yemişler, balık ve zeytinyağı içeriyor. Ayrıca şeker, peynir ve et oranı daha düşük.
Bu nedenle tek başına bir yiyeceğin etkisinden ziyade bir bütün olarak Akdeniz diyeti ve yaşam tarzının afrodizyak özelliğe sahip olması daha muhtemel görünüyor.
Uzmanlar, düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve stressiz yaşam tarzının bir bütün olarak daha iyi bir cinsel yaşam sağlayacağı kanısında.
Bir tek gıdadan ziyade bir bütün olarak diyetimiz kan dolaşımını ve hormon seviyesini artırma yoluyla genel olarak daha iyi bir ruh haline yol açarak afrodizyak etkisi gösterebilir.