Dost meclislerinin, misafirliklerin, dedikodunun, derdin, sevincin baş kahramanıdır. Özellikle kızlarımız çok iyi bilir bunu eve misafir mi geldi anneden hemen şunu duyarsın 'kızım kalk çay suyu koy'. Sanki hepimiz programlanmış gibi misafir geldi kalkıp hemen çay koymalıyım hıyaaaağ diye doğru mutfağa koşuyoruz. E çay kuru kuru gitmez yanına ya kek ya da kurabiye illa bir şey yapılır. SONRA NEDEN TÜRKİYE OBEZİTEYLE BAŞA ÇIKAMIYOR. Nasıl başa çıkalım bir kere bizim fıtratımıza ters misafire ikramda bulunmamak. Sen bir eve gideceksin sadece çay içip ya da meşrubat içip kalkacaksın öyle mi ? Adamı var ya taşlarlar öyle misafiri kuru kuru gönderdin diye. Sadece misafirlikten değil insanlarının sıcaklığından TÜRK OLMANIN HAKLI GURURUNU YAŞIYORUM. Neyse konudan bir an uzaklaştım. Aslında ben yine konuyu çay edebiyatı yapmazsam verem olacağım hastalığına yakalananlardan bahsedecektim.
Kim bu çayyaşlar ? Herkes çevresinde rahatlıkla görebilir bu tipleri. Hatta belki de şu an yanı başınızda oturuyor. Bu çay ozanları üstün edebi yönlerini devreye sokarak çaya yeni bir soluk kazandırırlar. Ne yaparlar peki ? Çok ufak bir örnek. Alır eline ince belli çay bardağında tavşan rengi çayını tıpkı benim instagramda bol bol paylaştığım gibi ya gökyüzüne kaldırırlar, ya aforizma parçalayacak arka fon bulurlar (tabi ki de parçalanmış kitap sayfaları ) ve altına 6 paragraflık duygu yüklü yazı...
Geçen bir post gördüm instagramda bakınca gözlerim kanadı. Eli yüzü düzgün bir beyefendi ofisinde çay içerken demiş bari o kadar çay içiyorum bari paylaşayım, hadi paylaştım bari altına çaya yakışır bir yazı yazayım demiş ve şey yazmış. "çayı açık, seni kapalı severim ..." Abim niye böyle yapıyorsun kurban olayım ya o çaya bakınca aklına bu mu geliyor gerçekten senin. İç adam gibi çayını dön işinin başına ne diye birden Sabahattin Ali oluyorsun.
Genelde erkekler çay edebiyatını yapar ama kızlarımızın içinde de bir Can Yücel yatıyormuş. Yine instagramda dolandığım bir gün çayın altında edebiyata yeni bir soluk kazandırmış bir fotoğraf gördüm. Kız kupasına koyduğu çaya şey yazmış "Çayda ne buluyorsun diyorlar, insanlarda bulamadığımı,
SICAKLIK VE SAMİMİYET ... Ulan be kızım sen bu kanıya varana kadar çıkıp arkadaşlarınla dışarda gezdin mi, alıp karşına dertleştin mi, bir günden güne halini hatırını sordun mu da ONSONLORDO BOLOMODOĞOM SOCOKLOK VO SOMOMOYOT diyorsun. Ay bak yine çıldırdım.
Yemin ederim böyle tipler yüzünden insan çaydan soğuyor ya. Otur insan gibi iç çayını ne antin kuntin tribe girip niye Servet-i Fünuncular gibi yapıyorsun kendini. Ay neyse birden sinir yüklendim gidip kendime çay koyup içine bisküvi batırayım bye.